Ruhu sonsuza kadar cehennemle lanetlenen kibirli bir şeytansavar hem günahlarından arınmak hem de günahkarları korumak içi kıyasıya bir mücadele içerisinde… Daha önce sinema filmini izlediğimiz Constantine korku dizileri seven güruhlar için tatmin edecek seviyede. Özellikle pilot bölümüyle bu işin altından kalkabileceğinin sinyallerini veriyorlar.
Son şeytan çıkarma ayininde başarısız olan John Constantine bir süreliğine İngiltere’nin kuzeyinde bir akıl hastanesinde inzivaya çekilir. Kurtaramadığı küçük kız Astana’nın sorumluluğu altında ezilen John burada kendi kendinin kefaretini ödetirken ruhlar tarafından eski bir dostun kızının yardıma ihtiyacı olduğunu öğrenerek Amerika’ya geri döner. Liv adındaki bu sıradan kız için hayat oldukça sıkıcı ve amaçsızdır ancak John ile tanıştıktan sonra hayata tutunmak için ciddi gerekçeler edinecektir.
Yabancı dizilerde başrol genelde bir Britanya’lı ise senaristler sanki bilerek ve isteyerek onlara küstah, kibirli ve umursamaz replikler yazıyor sanki. Kahramanımız John Constantine de bu çizgide bir karaktere sahip. Pervasız gibi gözüken ancak içinde bir sürü ruhun sorumluluğunu taşıyan, acılarını garip mizah anlayışına sıkıştıran bir yapısı var. Sürekli kasvetli bir atmosferde geçen diziye ara ara da olsa farklı bir hava kattığını inkar edemeyiz ancak bu tip bir yapımda fazla ironi ve fazla mizah pek hoş durmaz diye düşünüyorum.
Supernatural dizisinin uzatmaları oynadığını düşündüğümüzde NBC’nin bu yeni fantastik – korku dizisi kısa bir süre onun yerini alabilir. Türün meraklılarının kaçırmayacağını düşünüyorum.
